14 Mayıs 2022

Barış Baran - BB On The MIC

 


Barış Baran ismini, daha önceleri Çağrı Sinci düetleri (Onlar Yaşar, Püf, Canavar Kafanda, Serüven), Onur Yeğin & Dipnot & Barış Baran ortaklığı Kampana ile duymuş olabilirsiniz. Veya çok sıkı bir dipten sesler takipçisi iseniz 2019 çıkışlı Madem Öyle EP'sine denk gelmiş olabilirsiniz.

Barış Baran, sert bakışlı / laubalilikten uzak, tavizsiz, sol yumruğu havada olan yeraltı rapçilerinden. BB on The Mic ise 6 şarkılık, beni ters köşeye yatırmış bir EP olarak uzun süre sonra keyif aldığım işlerden. Gelin az da olsa üstüne konuşalım


Ters köşe

Barış Baran'a kulak kesildiğim her vakit ondan keskin ve omurga sahibi mesajlar duymaktan keyif alsam da, bu vakite kadar flow tercihleri, vokal kullanımı konusunda beni heyecanlandırdığını veya etkileyebildiğini söyleyemezdim.

BB On The Mic'ın açılışında karşılaştığımız TAT parçası ile karşıma çıkan; sokakta yürüyor rahatlığında, bu rahatlığa rağmen “özensiz” görünmeyen, beat üzerinde salınan BB hiç beklemediğim bir olaydı. Ardından gelen şarkı “BB on The Mic”, Favori parçam “Kafanı Kaldır” gibi şarkılarda da inanılmaz keyifli flow tercihleri, Baran'ın kendi vokalini bulmasıyla beraber kendisinden dinlediğim en iyi parçalar olmuş.

Kendi vokalini bulmak ve o vokale uygun flowu yakalamak, her MC'yi bir gömlek yukarı çeken ve bana kalırsa başka bir lige adım attıran asıl olgu. Barış Baran'ın bu gelişimi - değişimi kesinlikle kendisine dair bakışımı etkilerken, müziğini ileriye taşıyıp, çok daha iyi bir noktaya gelmesini sağlamış.

Prodüksiyon

EP'yi aslen bir TheVillain x Barış Baran ortaklığı olarak görmek yanlış olmaz, zira EP boyunca karşımıza çıkan tüm altyapılarda The Villain imzası bulunuyor. Kendisini daha önceleri tanıyor olduğumu söyleyemesem de EP boyunca prodüksiyon kısmından hiç şikayetçi olmamam hususunda minnettarım.

Villain; Sakin, takriben (yanlış saymadıysam) 2 barlık enstrümental aralıklarına giydirilmiş davullarla, albümün genel aurasını ve Barış Baran'ın yürüyeceği yolun taşlarını yaratmış. Prodüksiyon kısmına yöneltebileceğim tek eleştiri (ya da öneri) özellikle nakarat fazlarında Prodüksiyonlarn çok fazla aynı kalması olabilir (spesifik olarak : Başı Boş şarkısı). Bu EP gibi Nispeten agresiflikten uzak bir kompozisyon içerisinde Nakarat bölümleri dinleyiciyi şarkıda tutacak değişikliklere alan açabilir

Son Söz

EP, bir Cumartesi kahvaltısında çok beklentiye sahip olmadan açtığım, bitişinde ise beni oldukça heyecanlandıran bir iş olmasıyla “bunun üzerine kısa da olsa yazmalıyım” dedirtti. Barış Baran'ın en iyi işi olup olmadığı zevkler ve renkler meselesine girer. Ancak, örnek vermek gerekirse Serüven şarkısında en iyi Rapping performansını gösteren Rapçi, bu EP'de ilk defa kendi “müzikal” zirve anını yakalamış. Aktarmak istediği modlarla bütünlüklü vokaller, kendi kulvarındaki tüm rapçilerde olan “kendisinin karikatürü” olan “sinirli adam” modundan çıkış, derinlik - çeşitlilik. EP, kesinlikle keyifli bir dinletiydi. Bu derinliği, çeşitliliği bir omurgaya kavuşturansa Villain'in prodüksiyonuydu. BB On The Mic, bu aralara en kaçırmamanız gereken işlerden bir tanesi.