16 Kasım 2020

Spotify'dan KURTULMA rehberi

Bir zamanların tatlı, amatör programı. Bugünün şeytanı. Spotify sanırım yazılmış en başarısız Bilgisayar programlarından birine sahip olmasının yanında artık Sanatçılara ödediği “az” ücreti daha da azaltma kararı aldı. Üstüne üstlük büyük sanatçılardan keserken, az dinlenen sanatçıları da “reklam” vermeye mecbur kılan yapısıyla gerçek bir Evdeki Düşman halinde. Hadi gelin Spotify Playlistlerimizi taşıyalım

10 Kasım 2020

POPRAP ile Yıkanan Zihinleri zorlar: Şehinşah - 666

Şehinşah uzun bir aradan sonra (2016) yeni bir Uzunçalar / Albüm ile karşımıza çıktı. Ancak genel anlamda karışık tepkiler aldığını söylemek mümkün. Gelin önce albümü, ardından da bu tepkilerin sebeplerini anlamaya çalışalım.

666 Teknik anlamda yeni bir çıta.

Çok eskiden beri Rap müziğin en farklı ve en komplike tarzlarından birine sahip olan Şehinşah, özellikle “Baban” teklisinde gösterdiği kolay kalemi ile beni endişelendirmişti. Ulaştığı yeni kitleleri tatmin edecek, daha kolay anlaşılan, Akımlaştırılmış bir albüm dinleyeceğimize dair bir korku içerisindeydim.

Ne mutlu ki 666, bunun tam zıttı istikamete gitmiş. çatallı anlatı yapısı, bol betimleme, benzetme ve taşlama ile bir defa dinleyip kenara atılacak bir albümden ziyade kasıt edilenleri anlamak için defalarca üstünden geçilecek, dinlerken sözleri okunup satır araları anlaşılmaya çalışacak bir albüm olmuş. 666’yı dinlerken bir çok yerde “ya bu bunu nasıl yazmış” diyerek sözleri okumak, örüntüyü görmeye çalıştım. Bunu en son hangi albümde yaptığımı hatırlamıyorum bile, üzerinden oldukça zaman geçmiş.

Dışı iri koçum, içi sıska

Mızıklanıp hızla cıvıklaş

Sallapati rapini kıskanır

Kızlar ezer ötesi karakteri fıslar hışımla

Labirent

Bu dörtlüğü parça içerisinde dinleyip Flow’a kapılmak da, liriklere bakıp iğnelemeleri yakalamak da dinleyicinin elinde. Bu noktada albümün bir numaralı amacının bir “Hit” çıkarmaktan ziyade anlatıyı aktarmak olduğunu düşünüyorum. Bunun için en büyük dayanağım ise yazılırken bilinçli / bilinçsiz kullanılan bazı karmaşıklıklar.

Rehabilite, Türlü Bela gibi parçalarda karşımıza çıkan bu karmaşıklığı özetlemek gerekirse

  • Birden fazla noktadan ilerleyen (Türlü Bela ilk verse)
  • Ani tema değişikliklerine gidip ardından kaldığı yerden devam eden yapı (Rehabilite ilk verse – 8. Barda verilen 7 Barlık ara ve Bu barlar arasındaki bağlam farklılığı)
  • Çok fazla özne (Türlü Bela ilk verse’ün sonlarına doğru peş peşe bahsedilen dört gizli özne)

Bu maddeleri Şehinşah’ın kasıtlı mı yaptığı, yoksa artık yazım tekniğine işlenmiş şeyler mi olduğu tabii ki tartışmaya açık. Öyle ya da böyle bu yapının yukarıda bahsettiğim gibi geri dönerek tekrar ve tekrar dinlenecek / okunacak şarkıların ortaya çıkmasında yardımcı olduğunu düşünüyorum

şehinşah 666

en az Şehinşah kadar etkili : Gezer on the Beat

Arda Gezer’in yaptığı prodüksiyonlar ile albümün ruhunun ve müzikal bütünlüğünün ortaya çıkmasında büyük pay sahibi olduğu bariz. Zira Albümün bir bütün olarak ortak bir payda taşımadığında hemfikiriz, herhangi bir süreklilik / ortak mesaj taşımayan bir albümü “toplu parçalardan ayıran en önemli nokta Prodüksiyon.

Bir çok parçada gördüğümüz karanlık sound, tıpkı FerzanBeats & Arda Gezer ortaklığındaki C-137’de olduğu gibi Ambient Pad ve Leadler ile devam ediyor. Ancak maalesef insanın ismi çıkacağına canı çıksın, albümde Arda Gezer’e bir çok eleştiri geldi, bana kalırsa bir çoğunun altı o kadar da dolu değil.

Prodüksiyon tarafında gözüme çarpan -ki lanet olsun bir kere fark edince göz ardı edemiyorum) kullanılan bir çok davul setinin seslerinin birbirine yakın oluşu, özellikle Dilemma ve Türlü Bela parçalarının seslerini birbirine çok benzettim.

Albümde Prodüksiyon anlamında favorim ise “Sür ya da Öl”, bana kalırsa bir prodüksiyonun şarkıya katkısını anlamak için vokalleri bambaşka bir parça üzerinde düşünüp, mevcut prodüksiyonun etkisini anlamaya çalışmak gerekiyor, Sür ya da Öl özelinde parçanın ruhunun ortaya çıkmasına Arda Gezer’in büyük katkısı olduğu ortada.

karışık tepkilerin asıl sebebi

İşte en çok konuşmak istediğim nokta burası. Albümde prodüksiyon kaliteli, gayet zekice yazılmış barlar, güzel bir flow var. Yani bir Rap albümüne dair beklediğimiz her şey yerli yerinde. Yine de albüme yönelik izlenim sanki hiç bir beklentiyi karşılayamamış, havada bir albümmüş gibi. Bunun bir çok sebebi var.

Şehinşah’ın bizzat kendisi.

DEEV sonrası çıkardığı tüm tekliler korkunç başarılara ulaştı Şehinşah’ın, ki hakkını yememek gerekiyor KARMA, MİLYON, YAK YAK YAK, PİRANA oldukça başarılı ve geldikleri yeri hak eden işler. teklilerle Pop İkonu haline gelmesiyle beraber, müziğine eşlik eden milyonlarca yeni dinleyiciye erişti. Bu dinleyiciler doğal olarak Şehinşah’ın müziğinin geçmişinden, kendisinin hayata karşı “iplemez” duruşundan haberdar olmayan kimselerdi. Ve Şehinşah’tan beklentileri de Kendi rap tanımlarının içine girebilecek bir albümdü.

Yalnız buradaki Problem, kendi rap tanımlarının “Pop Rap” denen, kolay dinlenen – ağıza yapışan – üzerine çok düşünülmeyecek bir Müzik olması. Ki bu Şehinşah’ın kariyerinin TAMAMINDA (sadece Karma değil, özgürlük güvercini – kapatıyoruz zamanlarına kadar) tam zıttını temsil ettiği bir müzik (sadece Yaz Yağmurum parçasında yaptı bunu)

Ki kendileri de aslen Şehinşah dinlemeye tam olarak bunun zıttı parçalar dinleyerek başladılar, ancak hem Şehinşah’ın rakiplerinin algıları hem de genel anlamda TÜM RAPÇİLERİN üretimi sanki herkes PopRap yapmalı – akil olan buymuş gibi bir noktaya taşıdı, halbuki değil. 666, bu sene saf Rap’e göz kırpan bir kaç işten birisi.

Fakat Şehinşah’ın bu albüme dair veremediği hava bunun bir PopRap albümü olmadığı gerçeğiydi. Albüme dair sadece görsel (ve hakkını yemeyelim arabadan paylaşılan Snippet) paylaşarak oluşan algı adım adım -nedense- YILIN HİTİ GELİYOR ABİ! noktasına geldi. Bu da albümü ilk kez dinleyen yeni Şehinşah dinleyicilerinin gözünde başarısız bir albümmüş hissi yarattı. Buradan çıkaracağımız sonuç; Bazen albümü hayranlara bırakmamak gerekir, albüme dair ufak “anlatımlar” her zaman işe yarar.

PopRap

E abi az önce bahsetmiştin dediğinizi duyuyorum, hayır bi dakika. Bu albüme dair bir çok görüşüne değer verdiğim kişinin albüme yönelik yaptığı eleştirilerde gördüğüm ve gördüğüme inanamadığım bazı laflar vardı “yazılanları anlamadım” en aklımda kalanı. Bana göre bu, rap müziğin nasıl yazılması gerektiğinin birebir örneği. Zira Kelime oyunu, betimleme, taşlama, asonans, aliterasyon bu müziğin tekniğinde olması GEREKEN şeyler. Diğer türlü yazılan ve okunan şeylerin Rap müzik mi yoksa Mustafa Ceceli ilahisi mi olduğunu tartışırız.

Ancak bu “yazılanları anlamamak” ve hazırcılık bana oldukça vahim bir gerçeği gösterdi. Rap müzik dinleyicilerinin yarısından fazlası PopRap denen ve Rapçiler adeta sinekten yağ çıkarırcasına zorlanan batakla zihinlerinin yıkandığını gösterdi. Evet, 90 BPM Boom Bap tarzı beate okumak “gerçek rap” değil fakat hiç kelime oyunu, betimleme, akıllıca laflar etmeden yazılan şeyler de Rap değil, sound değişebilir ancak tekniği iki tane şımarık çocuk / patron Amerika’da çok sattığını gördü diye değiştiremeyiz.

666’nın kendisine hitap etmediğini söylemek ile kötü olduğunu söylemek arasında şöyle ince bir fark var, eğer bahsettiğimiz Rap müzikse tüm kriterleri karşılayan bir albüme “Kötü Rap Albümü” denmesi bana mantıksız ve abesle iştigal etmek gibi geliyor. “Kötü Müzik” eleştirisini tartışabiliriz, daha büyük bir kümede gerçekten albümün sakil duran yanları olabilir ancak hem vokal, hem teknik, hem prodüksiyon anlamında başarılı bir rap albümüne gelecek eleştirilerin Rap müziğin esaslarının hatırlanıp, bu esasalar üzerinde yapılması gerektiğini düşünüyor ve tüm “hiphop” insanlarından bunu bekliyorum, bir Rap albümüne bir tane daha “dream tv vj’inin yapacağı kıvamda eleştiri” okursam hayal kırıklıklarım derinleşecek zira.

3 Kasım 2020

Spotify sanatçılara DAHA DA AZ ödeyecek

Spotify, Apple Müzik / Fransa destekli Deezer, Jay-Z’nin hobisi TIDAL gibi dev rakiplere karşın gerçek bir Müzik pazarı tekeli olmayı başardı. Müzik dinlemenin neredeyse Spotify kullanmakla eşdeğer olmasının getirdiği özgüvenle beraber Spotify kurucu ve aktif CEO’su Daniel EK’in bir çok anlamsız beyanat vermeye başlamıştı “Sanatçılar için albüm mantıksız, Single çıkarsınlar, Müzik = İçerik kardeşim haftada bi parça çıkar” ((Daniel EK’in açıklaması ve gelen tepkiler: https://www.nme.com/news/music/musicians-criticise-spotify-ceo-album-release-comments-2719827)) bunun en büyük ve aptal örneğiydi.

Burada CEO’nun istediği tabii ki Platform üzerinde aktif streamler görmek ve reklamverenlere ulaştırmak. Müzikal anlamda bir beklentisi / anlayışı yok. Keza umrunda da değil.

Spotify sizi “öne çıkarır” / parlatırsa daha az ödeyecek.

Spotify, iki gün önce yaptığı açıklamayla büyük bir değişiklik duyurdu. Bu açıklamada eğer bir sanatçı “kişisel” / “algoritma” önerileri üzerinden dinleyiciye ulaşırsa daha az ödeme alacak. Örneğin;

  • Sanatçı Radyosu
  • Haftalık Keşif
  • Zaman Kapsülü
  • Bir Daha Dinle
  • Daily Mix
  • Yaz Hatıraların
  • B-Side
  • Kaçıp Gidenler

Bir çırpıda aklıma gelen “algoritma” / “kişisel” şekilde oluşturulan listeler. Bu listeler üzerinden yapılan her dinleme Platformun sanatçıya sunduğu bir lütuf olarak tanımlanıyor artık. Bu tarz listelere ücretle girilmiyor / girilmeyecek ancak Spotify artık şunu diyor

“Kişiselleştirmiş Dinleme Oturumlarında (Kişisel Playlistler) yer alan sanatçılar, promosyon karşılığında telif ücretinin belli kısmından feragat etmeyi kabul eder.”

Spotify karşısında dinmeyen Tepkiler

Platform üzerinde oluşan büyük ekonomi (ayrıca kayıt dışı dönen “sözde” dinlenme sayıları gibi çakallıklar) karşısında sanatçılara hala en az ödeme yapan Platform olarak, gücünü alışkanlıklardan alıyor. Dayalı döşeli Playlistlerini terketmek istemeyen, önerilerden vazgeçmeye korkan kullanıcı Platformda kalıyor, Platform güçleniyor. Ancak playlistleri taşımak / başka bir stream servisine geçmek oldukça kolay (bu hafta onu da sehirveritim.com’da bulabilirsiniz)

Bu başına buyruk, despot tavırlara karşılık geçtiğimiz hafta başlayan Sanatçı hareketi oldukça harlandı.

Yeni kurulan “Union of Musicians” hareketi “Justice at Spotify” kampanyasıyla Spotify’a karşı taleplerini sıralıyor

  • Stream başına EN AZINDAN bir (1) Cent Ödeyin – Şu an her dinlenmeye 0.038 Cent ödüyor, Bir Amerikalının bir adet (1) Kahve alabilmesi için 732 kere dinlenmesi gerek
  • Şeffaf olun – Karışık ödeme şablonları, editoryal ve algoritma playlistleri neye göre hazırlanıyor? Ücret karşılığı Playlist işine (Payola) son verin
  • Sanatçıyla Kavgayı BI RA KIN! – Biz Müzisyeniz, İçerik üreticisi değil. Will Page (Spotify Finans Direktörü)’in söylediği “artık müzisyen merkezli bir şirket değiliz çünkü finansal anlamda büyümek imkansız” beyanının saçmalığını kabul edin, Müzik yayınlayan bir şirketin bir numaralı önceliği sanatçı olmalı.

Kampanyayı şu ana kadar 16 binden fazla kişi imzaladı. Başarılı olur mu bilinmez ancak şu ana kadar Spotify karşısındaki en etkili kampanyalardan biri olma yolunda hızla ilerliyor. Justice At Spotify’a destek olmak ve kampanyayı imzalamak için şuradan gidebilirsiniz

1 Kasım 2020

En iyi 5 Synth VST [Bonus : 4 Mobil ve 5 Ücretsiz VST]

VST ve Synth dünyası, günümüzde bir prodüktörün içinde boğulmak üzere olduğu bir deniz. Prodüksiyon dünyasının 80 sonrası hızlı değişimi ve 2000’li yıllarla beraber tamamen dijitalleşen üretim dünyasında VST camiası her gün daha rekabetçi, yenilikçi ve takibi zor hale geldi.

Bu yazıda:

  • 10 Premium Synth
  • 4 Adet iOS Synth’i
  • ve 5 Adet Ücretsiz Synth’ten

bahsedeceğiz. Genel olarak Prodüksiyon forumları ve kanallarında karşıma çıkan VST’leri derleyip toplayarak yarattığım bu listeye dair tüm görüşlerinizi merakla bekliyorum

UVI Falcon 2

VST arayüzü

Devasa bir VST Workstation olan Falcon 2, bir çok anlamda selefinin yaptıklarını devam ettirirken üzerine bir çok yenilik ekliyor. Daft Punk-vari Riff’ler için Formant Crusher, Minimoog ve TB-303 filtreleri gibi. Arayüz açısından oldukça zor bir öğrenme sürecini geride bıraktıktan sonra Piyasada bulunan en iyi VST Workstation olduğu su götürmez olan Falcon 2 kendine has bir sound yaratma çabasındaki herkesin ilk tercihi olacak

u-He Hive 2

Hive 2

Basit arayüz, kontrol rahatlığı ve çeşitlilik. Almanya çıkışlı Hive 2 aslen bir Analog Replikası olarak başladığı yolda bir çok şeyi başarabilen çakı haline geldi. Crossfade modu ile ağır ve gergin sound tasarımlarının önünü açarken, Shape Sequencer ile de Ritmik kompleks desenler yaratmaya imkan sağlıyor

Vengeance-Sound VPS Avenger

Vengeance-Sound VPS Avenger – Thomann België

Avenger aynı anda 8 oscillator kullanımına izin veren, içinde bir Sampler, bir Drum Machine barındıran devasa bir Cephane. Dört LFO, Dört filtre, Dört Shaper, Sekiz Pitch komutu, Sekiz Step-Seq ve Sekiz Arp’ı kullanabiliyorsunuz desem? Peki aynı anda 30 efekt modulünü de beraber kullanabiliyor olsanız ? Avenger gerçek anlamda bir Canavar ve mutlaka denenmeyi hakediyor.

Xfer Records Serum

Xfer Records Serum

Kambersiz düğün olmaz. Çıktığı dönemden bu yana popülerliğini asla kaybetmeyen bir isim Serum, sebebi ise Anlaşılır arayüzü, gücü ve kalitesi. Bu dünyaya henüz adım atmış dostları bile üzmeyen Serum, “Sürükle & Bırak” Modulasyonlarıyla. 10 kadar Efekt modülüyle, Filtreleriyle hala gözü yükseklerde bir VST.

Native Instruments Massive X

Kendi başına bir çok Subgenre’nın babası sayılabilen ilk Massive’in ardından, 2019’la beraber yeni Massive’e, Massive X’e kavuştuk. Tam olarak bir “devam filmi” sayılmamasına karşın 9 adet yeni Filter modeli, gelişmiş ve daha “olgun” algoritmalar, eskiyi anımsatan ama modernleşen bir arayüz, Eskisinin alametifarikası olan Modülasyonlara güncel dokunuşlarla Massive hayranlarını tatmin etmeyi başaran bir yeni model.

Ücretsiz 5 Synth VST

VST 1 – DEXED

Dexed by Digital Suburban - FM Plugin VST3 Audio Unit

Yamaha DX7’nin Replikası olan Dexed, bir çok şeye imkan veren arayüzüne rağmen kullanıcı dostu arayüzü ile herkesi selamlıyor – İndirme Linki

VST 2 – OB-Xd

discoDSP Releases FREE OB-Xd 2.0 Virtual Synthesizer - Bedroom Producers  Blog

Bir dönem benim de oldukça haşır neşir olduğum OB-Xd, ücretli bir program olsa şaşırılmayacaklar sınıfından. Multimode Filter, dahili Chorus & Reverb, Delay gibi özellikleriyle hem Sample bazlı prodüksiyondan uzaklaşmak isteyenler, hem de elinin altında klasik soundları bulundurmak isteyenlere yönelik bir program – İndirme Linki

VST 3 – HELM

Helm by Matt Tytel - Plugins (VST, AU) | Splice

Kaliteli Modülasyon, güzel arayüz, eli yüzü düzgün efektler ve ücretsiz bir programdan beklenmeyecek bir StepSequencer. HELM’in mutlaka takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum – İndirme Linki

VST 4 – RACK

VCV Rack (Modular synth, Standalone, VCV Rack) • Audio Plugins for Free

Listedeki tüm üyelerden farklı olarak Açık Kaynak olan RACK, Modüler bir sistemle her ihtiyacını tek yerden görmek isteyenler için inanılmaz bir program. Açık Kaynak olması sayesinde 1500’den fazla Eklentiye sahip olan bu arkadaş, zorlu arayüzüne karşı gerçek anlamda şaşırtıcı şeylerin altından kalkabiliyor – İndirme Linki

VST 5 – CRYSTAL

Crystal by Green Oak - Semi-Modular Synth Plugin VST Audio Unit

Listedeki en eski isimlerden biri olan Crystal, ilk olarak 2000’lerin başında yayınlandı ancak hala kullanışlı olduğunu söylemek mümkün. Analog yetkinliği, FM Synth ve görsel desteğiyle şaşırtıcı bir derinliğe sahip. Eski arayüzü bir tık zorlayabilir sadece. – İndirme Linki

iOS Synthleri.

iOS’un, özellikle ipadOS dönüşümü ve iPad Pro serileriyle beraber çok daha hızlı şekilde kompleks applere (hatta programlara) sahip olması, araform bir bilgisayar haline gelmesiyle beraber iPad / iPhone üzerinde “prototip” hazırlayan bir çok Prodüktör var. Bu “App” / “VST”lere bir bakalım

SYNTHMASTERONE

KV331 Audio SynthMaster One iOS Review - A Powerful (Mobile) Friend

Bilgisayar versiyonu olan SynthMaster’ın ufak kardeşi olan Synthmasterone, PC versiyonuna oranla 32 yerine 16 polifonik ses ve 800 Preset yerine 500 Preset ile geliyor. Ancak yine de iOS üzerindeki en “komple” müzik prodüksiyon programlarından biri olduğunu söylemek gerekli.

NAVE

Nave by Waldorf - Synth (Wavetable) Plugin VST VST3 Audio Unit AAX

PC’den iOS’a geçmek yerine, iOS’tan PC’ye geçen bir isim NAVE, artık ufaktan yaşlansa da “önce iOS” tasarımından ötürü iPad üzerinde mutlaka denenmesi gerekenlerden biri.

MODEL D

The revolutionary Minimoog Model D synth is now available as an iOS app |  Engadget

PC dünyasında binlerce MOOG emülatörü olur da iOS’ta olmaz mı? Hem de MOOG’un bizzat kendisinden. Klasik Minimoog ambiyansını terketmeyen Model D, Mobil Müzik uygulamalarının ne kadar gelişebileceğinin en güzel örneği.

iWaveStation

Review: Korg iWavestation : Ask.Audio

Korg’un 1990 çıkışlı Wavestation’ını iOS’a getirmesi takdiri hakeden bir hareket, Arayüz olarak DAW hissi yaratan iWave, doğal olarak 90’lardakine oranla daha gelişmiş ses aralıkları sunabiliyor.