16 Şubat 2020

Hayki - OL Albümü üzerine.

2018 Basemode çıkışlı “OL” albümü, Hayki’nin 2. “Resmi” Stüdyo albümü ve bana kalırsa Türkçe Rap’in en değeri bilinmemiş çalışmalarından birisi. Albümün güçlü ve yer yer zayıf kalmış noktalarına değinip, tarihe bir ufak not düşmüş olmak istiyorum. Hazırız ve başlıyoruz.

İnsansın, bir an olsun onu ara!

 Mevlana Celaleddin-i Rumi 

Albümün genel çehresi, “Bunalımdan Bunalan bir Adamın Arayışı” olarak özetlenebilir, “OL” ve “Nefes” gibi çalışmalarda görülen bu Arayış bazı zamanlarda Tasavvuf, New Age benzeri manevi düşüncelerle oldukça paralel giden söylemlere, ifadelere varıyor ki bu varış ve derinlik 2015 sonrası Rap müzikte görmediğimiz, oldukça uzak olduğumuz bir durum. Albümün ilk artısını buradan verdik, vereceğimiz ikinci artı ise “Mesaj” üzerinden geliyor; “OL” Albümü bir bütün olarak, Toplum ve Dünyada yaşanan kötü olaylara, Hayki’nin çevresindeki art niyetli davranışlara karşı Pesimist bir isyandan ziyade Savaş Çağrısı niteliği taşıyor ve bu Çağrı en temelinde İnsanları Motive etme kaygısıyla yapılıyor. Türkçe Rap’te “Pozitiflik” bağlamında yapılmış en güçlü eserlerden biri.

Hayki, albüm hakkında yazdığı yazıda bunu şöyle açıklıyor :

Ki Hayk’ın yaratmaya çalıştığı bu ambiyans bence kesinlikle albümün bana göre “Kült” olabilme potansiyelini yaratıyor. Albüm bir amaç ile, bir hedef gözeterek yaratılmış. Ancak yine aşağıda da değineceğim bir husus, albümün eleştirilebilecek noktaları da yine bu “amaç” yüzünden ortaya çıkmış.

Lirikal ve Teknik olarak da değinmek gerekiyor albüme ancak burada, ileride tekrar değineceğim bir kapı açılıyor: Bu albüm, hayatının bir döneminde gerçek anlamda psikolojik olarak zorlanmamış insanların alt-metinleri veya mesajları görebileceği bir çalışma değil. Evet Kafiye şemaları ve Flow’lar albümün başarısına eşlik etmiş. Ancak bana göre albümü bu derece başarılı kılan nokta Lirikleri ve bu albümü kavrayabilecek insan sayısı bu “psikolojik zorlanma” kriteri yüzünden azalıyor. Ki bence içerisinde oldukça değerli parçalar barındıran albümün bir “mega hit” çıkaramama sebebi bu.

Özellikle, “Nedeni Ne” ve “Duysunlar” parçalarında öne çıkan “Autotune’lu Back Vokaller / Nağmeler” beni oldukça yakaladı. Farklı duyguları vermede oldukça yaratıcı şekillerde önplana çıkarılan vokaller bence Hayki’nin müziğe konsantre olduğunda neler yapabileceğinin çok büyük bir göstergesi. Albümün altyapılarının da albümün aurasıyla oldukça uyumlu olduğunu düşünmekle beraber; Nefes parçasının Nakaratında hem Prodüksiyon hem Vokal olarak oldukça Flat – Mainstreamleştiğini düşünüyorum, albümün Yörüngesinin saptığı iki noktadan birisi Nefes parçası ve ekseriyetle Nakarat kısmı.

Diğer nokta ise Defkhan düeti, Albüm içerisinde bulunan iki düetten ikincisi olan “Renk” parçası bence Albüme oldukça sonradan eklenmiş gibi duruyor, Hem tarz hem içerik olarak Hayki’den oldukça farklı bir isim olan Defkhan’ın albüm içerisindeki negatifliği iki noktadan geliyor; birincisi Albüm en başında sizi bunun kişisel bir yolculuk olduğuna hazırlıyor, albüm boyunca yukarıda da bahsettiğim gibi “Hayki’nin düşünceleri” ekseninde ilerliyoruz. Bu noktadan sonra bir anda Defkhanla karşılaşmak dinleyici olarak bizi bir tık bu filme uzaktan bakacak duruma getirmekte. İkincisi ise Defkhan ve Hayki uyumunun “Renk” parçası ekseninde oldukça yavan kalmış olması, bu sebepten dolayı albümün en az beğendiğim parçası “Renk” oldu.

Peki ya en beğendiğim? Albümde birden çok favorim var ancak en üste “Çoban Yıldızı” parçasını yazıyorum, Hayki’nin bu parçada yaptığı kelime oyunları ve lirikal derinliği, lirik ve kelime oyunlarıyla meşhur bir çok MC’nin çıkamayacağı bir çıta. Kesinlikle 2010 sonrası dönemin zirve çalışmalarından biri. Ayrıca farklı türlerden yapılan düetlerin nasıl olması gerektiği ile ilgili müthiş bir study-case olmuş. Yakın dönemin en iyi çalışmalarından birisi.

Albümdeki diğer favori parçam ise “Nedeni Ne”. Storytelling noktasında uzun süredir duyduğum en “gerçek” anlatıya sahip olan parça, kaliteli nağmeler ve bu nağmeye uyum sağlayan autotune’u ile gerçekten kaliteli bir çalışma. 

Peki ya Albümden sonrası ?

“OL”un üzerinden 1.5 – 2 yıl geçti, Peki Hayki bu iki sene içerisinde ne üretti ? ne kadarında “OL” etkisi vardı ? Bu kaliteyi sürdürebildi mi ?

“Tahammülüm Yok” / “Gömelim Mi” ( Olvi düeti) / “Kargalar” gibi çalışmalar benim adıma hala “OL” ve onun dalları izlenimi veriyor Hayki’nin kariyerine baktığımda, bu durumdan oldukça memnunum, üç parçadan da kesinlikle memnun ayrıldım. Ancak son zamanlarda çıkardığı “Panter” bambaşka bir kitle için hazırlanmıştı, bunu anlamakla beraber biraz şaşırttığını söylemek mümkün, parçanın amaçladığı kitle içerisinde değilim ancak OL ile yakalanan derinlik ve anlatıdan uzaklaşılabileceği korkusuna sahibim.

Albümden “Playlist”ime giren ve hala ziyaret ettiğim şarkılar “Ol, Yürü, Nefes, Çoban Yıldızı, Nedeni Ne, Tutma, Duysunlar” oldu. 12 parçanın 7sini oldukça beğendim. Yazının başında da belirttiğim gibi “OL” Türkçe Rap adına gerçek manasıyla “Kült” olacak bir albüm (Kült : Genelde başlangıçta küçük bir zümrenin dikkatini çekmiş olan, sadece bu grubun beğenisine hitap eden, yıllar geçtikçe bu kemik kitleyi daha da genişletebilen sanat eserlerine verilen bir sıfattır) Her Türkçe Rap sevdalısının bir kere dönüp bakması gerektiğine inanıyorum bu esere.