15 Temmuz 2022

Rap-Rock füzyonunun yüzeysel bir özeti

 Rap-rock, 20. yüzyılın sonlarından bu yana gelişen bir müzik sahnesi, peki ama ortaya çıkışı?

 Rap-rock'ı anlamak ve türün temel şarkılarını daha iyi değerlendirmek için öncelikle hip-hop'ın ilk günlerine bakarak yükselişini ve nihayetinde rock camiası tarafından kabul edilişini incelememiz gerekiyor.


Rap-Rock'ın Kökenleri: Hip-Hop Doğuyor (1980'lerin Başları)

Hip-hop 1980'lerin başında filizlendiğinde, rock müzikle daha taban tabana zıt olamazdı. O zamana kadar ana akım rock, 1960'lardaki erken karşı kültür köklerinin ötesinde çoktan olgunlaşmış ve son derece saygın bir para kazanma endüstrisine dönüşmüştü. Buna kıyasla, ilk rapçiler sadece New York'lu çocuklardı ve partilerde plakların üzerine kafiyeler söyleyerek eğleniyorlardı. Rock 'n' roll'un kökenleri Chuck Berry gibi Afro-Amerikan yenilikçilere dayandırılsa da, en başarılı rock grupları beyaz sanatçılardı. Hip-hop 80'lerde itibar kazandıkça, türün en büyük sanatçıları Siyah sanatçılar olarak kaldı ve rock müziğe sadece stilistik değil aynı zamanda ırksal bir alternatif haline geldi.

"Walk This Way" Rap-Rock için Sahneyi ısıtıyor (1980'lerin Ortası)

Yeni, heyecan verici bir müzik alt türü ortaya çıktığında bu yeni sesi benimseyenler kadar, onu bir heves ya da daha kötüsü sadece şehirli Siyahlara hitap eden marjinal bir sanat formu olarak görüp reddetmeye çalışanlar da oluşur.



Hip-hop/rap ticari bir yer edinmeye devam ettikçe bu tür önyargılar da erimeye başladı. Toplumsal değişimin ilk habercilerinden biri 1986 yılında, dönemin en saygın rap gruplarından Run-D.M.C.'nin 70'lerin rock grubu Aerosmith ile bir araya gelerek grubun hit şarkısı "Walk This Way "i yeniden yorumlaması oldu. Videoda Aerosmith ve Run-D.M.C.'nin ayrı kayıt stüdyolarında kendi yorumlarını icra ettikleri görülüyordu ancak Run-D.M.C. "Walk This Way "in sözlerini "raplemeye" başladığında Aerosmith'in solisti bitişikteki duvarı yıkarak nakaratı seslendiriyor ve hard rock ile rap'in hem gerçek hem de mecazi anlamda birleştiğini sembolize ediyordu. Şarkı Run-D.M.C.'yi daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaştırdı ve ilginç bir şekilde Aerosmith'in o sıralar bocalayan kariyerini de canlandırdı. Ama en az bunun kadar önemlisi, bu single çok önemli yeni bir müzikal alt türün oluşumunu haber veriyordu: rap-rock.


Beastie Boys ve Public Enemy (1980'lerin sonu)

Takip eden yıllarda, rap ve rock birbirlerine kur yapmaya devam etti. Özellikle rap grupları metalin düzen karşıtı havası ve yoğunluğuyla bir yakınlık kuruyordu. Run-D.M.C.'nin "Walk This Way" şarkısının listeleri alt üst ettiği yıl, Beastie Boys "Licensed to Ill" adlı kafa patlatan soundlu albümünü yayınlayarak çoklu platin kazandıran satış rakamlarına ulaştı. Daha sonra, hip-hop'un 80'lerin sonundaki en büyük grubu Public Enemy, dönüm noktası niteliğindeki 1988 tarihli albümleri "It Takes a Nation of Millions to Hold Us Back "in bir parçasında Slayer'ı sample'ladı. Metale olan yakınlığını daha da pekiştiren Public Enemy, 1991 yılında "Bring the Noise" single'ının Remake'i için Anthrax ile bir araya geldi.



Rap-Rock Ana Akıma Giriyor (1990'ların Başı)



90'ların şafağında iki ilginç metal-rap melezi büyük kitlelere ulaştı. Art-metal grubu Faith No More,  1990 hiti "Epic "te geleneksel şarkıcılığı rap ile harmanlayan Mike Patton adında bir söz yazarına sahipti. Los Angeles'lı ünlü rapçi Ice-T, 1992'de kendi adını taşıyan albümündeki bulunan -ülke çapında protestolara ilham olmuş- "Cop Killer" şarkısıyla hard-rock grubu Body Count ile beraber çalıştı.

90'ların başında rap ülkenin baskın popüler müziği haline gelirken, rock grupları hip-hop geleneklerini sound'larına entegre etmeye devam etti. Açık sözlü şarkıcı Zack de la Rocha liderliğindeki Rage Against the Machine, Public Enemy gibi grupların politik hip-hop'undan esinlendi ve gitarist Tom Morello'nun kışkırtıcı sololarını eklerken militan söylemi korudu.

Aynı zamanda Beastie Boys, "Licensed to Ill "in white trash boy duruşundan uzaklaşmak istiyordu ve ilk gözağrıları olan canlı enstrümanlara dönmeye karar verdiler. Bir hardcore grubu olarak yola çıkan grup, 1992 tarihli "Check Your Head" ile Rap müzikle punk'ın kendin yap estetiğini bir araya getirdi. Ortaya; kaykay kültürünü rap, rock, funk ve thrash'in aptalca bir karışımıyla harmanlayan çığır açan bir albüm çıktı.

Rage'in öfkeli protest rock'ı ve Beastie Boys'un rock ve hip-hop estetiğini rahatça iç içe geçirmesi, tam teşekküllü bir füzyon için doğru zamandı. Rap-rock janrı spot ışıkları için hazırdı.


Rap-Rock'ın Altın Çağı (1990'ların Sonu)

Eğer rap-rock'ın atılımını tek bir ana bağlamak gerekirse, bu muhtemelen 1999 yazında Limp Bizkit'in "Significant Other "ının piyasaya sürmesi olabilir. Florida'lı grubun "Nookie" adlı hit single'ını içeren ikinci albümü, Rage'in metalik agresifliği ve Beastie Boys'un kaykaycı tavrıyla harmanlanmış kitleler sayesinde 7 milyondan fazla sattı. Yeraltı hip-hop grubu Wu-Tang Clan'ın üyesi Method Man'in de bir cameosunu da içeren "Significant Other", rap-rock'ın ticari olarak geçerlilik sahibi olduğunun sinyallerini verdi.



"Significant Other "ın başarısından sonra rap-rock grupları ana akım radyolarda fırtına gibi esmeye başladı. İlk olarak, Kaliforniyalı rock grubu Papa Roach 2000 senesinde "Last Resort" single'ı ile sahneye çıktı. Birkaç ay sonra, yine Kaliforniyalı bir grup olan Linkin Park "Hybrid Theory"i yayınladı. Limp Bizkit sonraki albümlerinde "Significant Other "ın başarısını yakalamakta zorlansa ve Papa Roach daha çok rock şarkılarına odaklansa da Linkin Park 21. yüzyılın en görünür rap-rock grubu olmaya devam etti, hatta 2004 tarihli "Collision Course" albümünde rapçi Jay-Z ile işbirliği yaptı.