14 Haziran 2022

Geç-Kapitalizmin bir sonucu olarak LoFi Hip-Hop

Bu yazı bir Brezilya politik platformu olan TAB UOL üzerinde, Linda Zuin tarafından yazılan yazının çevirisidir

 2020 'de Brezilyalı influencer Mário Júnior, ulusal bir mim haline getirildiği için TikTok üzerinde popüler oldu. Motive edicilerden biri, platform için tipik bir formatta, platformdakilerin aşina olduğu bir içerik üretiyor olmasıydı: "POV". Bu görsel - işitsel videolar genellikle TikTok'taki "Sizin İçin" sekmesinde görünür; kullanıcının daha önce dahil ettiği içeriğe benzer içerik sunan bir bölümdür, ancak kullanıcıların takip ettikleri profiller tarafından yayınlanmış olması.

Bu nedenle, POV formatı, videoların, seslerin ve mimlerin remiksini teşvik eden bir sosyal ağda yeni bir etkileşim sratejisi haline gelmiştir. Benzer içeriğe sahip bir okyanusta öne çıkmak için (yani, yalnızca farklı insanlar tarafından gerçekleştirilen aynı bir mim veya viral trendin yeniden üretilmesi), POV formatı tam da sözde daha “insancıl” olduğu için etkileşim getirmektedir. Çoğu zaman üreticinin paylaşmak istediği mesajı ileten şarkı sözlerini kullanan POV videoları da çok spesifik olabilir: gençler için utanç verici ve önemsiz anları veya hatta Mário Júnior örneğinde olduğu gibi bir ilişkinin keskin yanları tasvir edilebilir.


Nihayetinde, bu makalede önerildiği gibi, POV videoları kullanıcılar arasında empati köprüsünü kullanır ve bu şekilde, geneli 30 yaşından küçük insanlardan oluşan bu kitleye duyarlı durumları veya konuları gösterebilirler. Bu arada, bu aynı zamanda YouTube'daki lo - fi hip hop oynatma listelerinin videolarını ve yayınlarını izleyenler için de bir demografiktir.

Chillhop Music, ChilledCow ve Mellowbeat Seeker gibi YouTube kanalları, bu müzik türünü yayınlayan veya canlı yayınlayan kanalların bazı örnekleridir. Bu kanallar için seçilen şarkılar, "hedefli" düşük kaliteleriyle (lo - fi), popüler kaynaklardan elde edilen sample'larla ve çoğu zaman bu radyoların niyetinin göstergesi olan başlıklarla karakterize edilir — örnek olarak Jonas Langer'ın "Sabaha kadar her şey düzelmiş olacak" veya barnesblvd'ın "Kendimden başka herkesi seviyorum" şarkıları verilebilir.

Diğer durumlarda, popüler lofi hip hop radyoları, isimleriyle amaçlarını kendileri iletir — "beats to relax/study to." Bu tip yayınlar, haftanın yedi günü, 24 saat ders çalışan bir kızın döngüsel videosunun kullanıldığı canlı yayından sonra popüler hale geldi. Yaklaşık 2015 'ten bu yana, bu tür içerikler YouTube ve Spotify'da çoğalıyor, bu da bizi müzik türünün de sektör üzerindeki güç ve etki alanı üzerine düşünmeye itiyor. Ancak internetteki diğer birçok yorum bölümünün aksine, bu kanallardaki sohbet kutuları genellikle arkadaş canlısı ve rahattır.




Lofi Hip Hop - Beats to Relax/Study To: Contradiction and Paradox adlı makalede (ki onu da Türkçeye çevireceğim) araştırmacılar Emma Winston ve Lawrence Saywood, destekleyici mesajlarla yanıtlanan kullanıcılar arasında mikro kurguların (veya itirafların) nasıl paylaşıldığından bahsediyor. Makalede College Music kanalı söz konusu olduğunda, canlı yayında otomatik bir kucaklama isteğini (yukarıdaki görsel) yanıtlamak veya bir fıkra anlatmak için programlanmış bir robot bile vardır.

TikTok ve lo - fi hip hop radyolarından POV videolarının geliştirilmesi gibi, son zamanlarda çok özel başlıklara ve işlevlere sahip yeni oynatma listeleri oluşturuluyor. Hem YouTube'da hem de Spotify'da, bu oynatma listelerinde pov gibi başlıklar olabilir: üzüntünüz öfkeye dönüştü, veya : "16. yüzyılda trajik geçmişe sahip kötü adamsın." Hatta başka bir özgüllük ve lirizm seviyesine bile ulaşabilirler, örneğin şu başlıkla bir çalma listesi makalede geçmekte "i’m going crazy cuz your face is burned in the back of my fucking eyelids"

Ancak Winston ve Saywood'un savunduğu şey, lo - fi hip hop türünün kendi içinde bir çelişki olduğudur. Bu çalma listeleri, görevlerini bitirmek için (okul veya iş ile alakalı) enerjiye ve konsantrasyona ihtiyaç duyan insanlar için, ya da bir ruh haline ulaşmak isteyen insanlara yönelik oluşturulmuş olsa da, gerçekte olan şey, bu akışların tam olarak yaşadığımız geç kapitalizmin bir sonucu olduğudur.

Diğer eserlerden örneklerin yanı sıra şarkıların “hedeflenmiş düşük kaliteye” e sahip olması, yani kalitesinin kasıtlı olarak azaltılmasıyla, lo - fi hip hop, dinleyici orada kullanılan referansı bilmese bile, sessel hafızamızı ve nostalji duygusunu kullanır

Winston ve Saywood, The Legend of Korra'nın (2012) açılış şarkısından sample kullanan Eevee'nin “I wonder if I are dead” şarkısından ilerliyor Araştırmacıların keşfettiği şey, şarkının yarattığı nostalji duygusunun animasyonu hiç izlemeyen dinleyiciler arasında da yaşandığıdır. Bu bulgu, bu müzik türünün, gerçek geçmiş değil, daha ziyade şu anda uydurulmuş - kurgulanmış bir geçmiş duygusunu tetiklemek için teknik yöntemler kullandığı gerçeğini güçlendirmektedir. Araştırmacıların ifadesiyle:

“… geçmişle yüzeysel bir etkileşimden üzerinden, [lo - fi hip hop] aslında Boym'un (2002:82) “yansıtıcı nostalji” tanımının bir uzantısına ve gelişimine daha çok benzemekte. Bu tanım ne sadece yüzeysel olarak nostalji ile meşgul olmayı ne de geçmiş bir yaşamın mükemmel bir kopyasını yeniden yaratmayı amaçlıyor, ancak hafızanın parçalarını kucaklıyor ve bir gerçeğe dönüşümü tetikliyor, ‘referansın kendisi değil, imgenin zihne aşılanması’ (Boym, 2002:82). Lofi hip hop, dinleyicileri ve yapımcıları aynı anda (örneğin) çocukluk anılarına yönelik bir nostalji içine çekiyor, fakat bu (bizim bu makalede gösterdiğimiz gibi) kısmen hayal edilen bir geçmiş olduğu, sadece şimdiki zamanda ulaşılamaz / tarif edilemez olmakla kalmayıp, aynı zamanda ilk seferde asla deneyimlenmeyen bir şey için de etkileşime girildiğini söylüyoruz.”

Bununla birlikte, lo - fi hip hop, dinleyicileri arasında nostalji ve anıların uydurulmasıyla ilerleyen tek müzik türü değildir. Winston ve Saywood ayrıca hauntology, hypnagogic pop, chillwave ve vaporwave gibi müzik türlerinden de aynı şekilde bahseder. Hauntology söz konusu olduğunda, tür ismini Jacques Derrida tarafından yaratılan “hayalet” ve “ontoloji” kelimelerinin bir birleşimi olan “ne var ne yok, ne ölü ne de canlı olmayan" bir hayalet imgesini tarif eden Hauntology'den müdahalesiz alır.

Mark Fisher bu terimi politik bir bakış açısıyla da tartışırken, Vermeulen ve den Akker yeni bir çağın geldiğini öne sürerek sohbete sosyolojik bir katman ekledi: metamodernizm.

Metamodernizm, ne iyimser ne de kötümser ve selefleri kadar muğlak olduğu için modernizm ve postmodernizmden farklıdır. Aslında, metamodernizm alayla doludur, bu da onu çağdaş meselelere ağıt yakmak için yaratılan trajikomik mimlere benzer hale getirir. Yine de ikisinde de dibe vurulduğunda dahi işlerin bir gün daha iyi olabileceğine dair bir umut, nostalji ve romantizm kalıntısı vardır.

Bu özel duyguyla empati kuran birinin olması, TikTok'taki POV videolarıyla ilgili olarak söylediğimiz gibi, katılımı daha “insancıl” hale getirmek veya hissettirmek için bir nedendir. Özellikle Melted Videos gibi sayfaları gördüğümüzde, bunun tam olarak Millennials ve Z kuşağının keyif aldığı türden bir mizah olduğuna inanıyorum, bu arada burada bahsedilen durum müzikle sınırlı olmayıp, marka kimlikleri için de oldukça tercih edilen vaporwave estetiğinde de görülebilir.

Şimdi, açık bir anlatının ve karakterlerin olduğu TikTok'un POV videolarının aksine, oynatma listeleri daha kişisel hikayelerdir ve en fazla listeyi yaratan kişinin niyetini - hedeflediği duyguyu daha görünür kılan bir illustrasyona sahip olabilirler. Yine de, müziğin ruh halimizi etkileyebileceği ve hatta müzik terapisi gibi tıbbi amaçlar için kullanılabileceği kabul edilen bir gerçek.

Bu yöntem o kadar popüler ki, Brezilya'daki Albert Einstein Hastanesi bile YouTube'da "Anne ve Oğul başbaşa zaman geçiriyor" gibi başlıklarla belirli oynatma listeleri oluşturdu. Benzer şekilde, “müzik marka” şirketleri, belirli deneyimler için (örneğin bir düğün partisi veya kurumsal bir etkinlik) ve kaygıdan muzdarip insanlara yardımcı olmak için çalma listeleri oluşturuyor. Bu arada, şarkılar tam da bu amaç için hazırlanıyor.

Pandemi sırasında, lo - fi hip hop streamleri, kaygıyı hafifletmek için bir kaynak olarak kullanıldıklarından daha da popüler hale geldi. Bir yıl önce, 2019 'da, YouTube kanalı College Radio Birleşik Krallık'taki Samaritans şirketi ile bir ortaklık kurdu, böylece öğrencilere pandemi zamanında zihinsel destek sunan bir liste, aynı zamanda bir yayın oluşturdular. Yayın, yorumlar bölümü eklemek yerine, insanların iletişim kurabileceği canlı bir sohbete sahiptir.

Winston ve Saywood, son yıllarda okulda geçirilen sürenin korkunç arttığını ve bu uygulamanın basitçe post-Fordist ekonominin mekanizmalarını yeniden ürettiğini belirtmektedir. Başka bir deyişle, gençler zaten makineler tarafından otomatikleştirilen tekrarlayan görevleri yerine getirmeye değil, daha ziyade “duygusal işçilik” yapmaya hazırlanıyorlar.

Teorisyen Paolo Virno tarafından önerilen bu terim, çağdaş emeğin bizi “üretken makineler” olarak işlevlendiren iletişim, duygu ve akıl, düşünce ve söylemlere odaklanma biçimini anlatır. Artık tekrarlayan, mekanik ve öngörülebilir görevleri yerine getirmek için değil, duygusal ve kişisel yatırım açısından daha uyumlu olmak için eğitildik. Malcolm Harris'e göre, Winston ve Saywood'dan alıntı yaparsak,

“… post - Fordist dünyada duygusal çalışmanın gittikçe artması, bununla beraber çocukluktan itibaren "mesleğe" ve iş piyasasına hazırlanılması anlatısının artmasıyla birlikte; Harris'e göre, yeni nesiller okula başlar başlamaz "severek çalışmak" için yetiştiriliyor, “verimliliğin varoluşsal amacımız” olduğunu anlamak için anlatı lar kurgulanıyor .”

Winston ve Saywood için lo-fi hip hop, geç kapitalizmin etkilerini hafifletmeye çalışırken aynı zamanda bu sistemin koyduğu kurallara göre işleyen bir müzik türü olma çelişkisini ifade etmekte olan bir türdür. Başka bir deyişle, bu yayınlar büyük platformlarda (YouTube veya Spotify) bulunur ve bazı kanallar reklamlardan veya bir şarkının stream başı gelirinden alınan yüzdeyle kendisine ait bir gelir oluşturur.

Araştırmacıların "yaygın dinleme” olarak adlandırdığı şeyi teşvik eden bu akışlar “pasif, dikkatsiz gerektirmeyen bir dinleme biçimini güçlendirir... bu, çağdaş yaşamda müziğin her yerde bulunabilmesinin bir sonucudur ve insanların ‘sanayileşmiş ortamlarda yaşaması...dinleyebileceği' veya diğer faaliyetlerle eşzamanlı yürütebileceği" şekilde karakterize edilir.”

Müziğin bu yaygınlığı, ve 7/24 canlı yayınlar, Winston ve Saywood'un geç kapitalizmin bir özelliği olduğunu iddia ettiği durumun doğrusal olmadığını tam olarak temsil edebilir. Jonathan Crary “7/24 kapitalizm” terimini kullanır, çünkü “sadece dikkatin sürekli veya sıralı bir şekilde istenmesi değil, aynı anda nerede olursa olsun veya başka ne yapıyor olursa olsun, birden fazla işe veya göreve katılabileceği yoğun bir zaman gerçekliğidir .” Bu şekilde bir yaşamda, tükenmişlik kaçınılmaz bir gerçektir.

Bu nedenle, Tumblr, Pinterest ve TikTok gibi sosyal medya platformlarında ortaya çıkan "Dark Academia" veya sadece "Academia" gibi estetik trendleri bulmak, Winston ve Saywood tarafından yapılan analizin bir doğrulamasıdır. Akademik ortamların bu romantizasyonunun sonucu olarak, kişiler abartılı okuma ve çalışma eylemlerinın yanında sınavlar veya bir dizi ev ödevini bitirme çabaları hakkında sevgiyle konuşabilirler. Bu nedenle araştırmacılar, lo - fi hip hop'un (ve bunu POV çalma listelerine de genişleteceğim) kendi çelişkisi ile beraber çağdaş dünyamızın çelişkilerini de tam olarak ifade ettiğine inanmaktadır:

“Lofi hip hop türünün öğrenci dinleyicileri, Jonathan Crary'nin“ yirmi birinci yüzyıl kapitalizminin genişleyen, durmak bilmeyen dünyasının paradoksları, uyku ve uyanma, aydınlatma ve karanlık gibi birbirinden ayrılamaz ” olarak adlandırdığı şeyin bir parçasıdır. Yirmi birinci yüzyılın normalliği “sistemik imkansızlık” ile karakterize ediliyorsa da, belki de popüler kültür aracılığıyla imkansızı arzulamak sadece günlük yaşamımızı anlamlandırmanın bir yoludur.”

Bu, övgü sonrası kötü bir davranışa yönelik söylenen “ısır ve parçala" Brezilya atasözüne çok benziyor, böylece ilk olayın etkileri hafifletilebilir. Bu bağlamda, lo - fi hip hop ve POV çalma listeleri, geç (ve algoritmik) kapitalizm mekanizmalarında çelişkili bir şekilde doğmakta ve kendisi gibi bu aktörlerin etkisinde kalan dinleyicileri rahatlatmaya çalışmaktadır. Bir kez daha, Mark Fisher'ın “Kapitalist Gerçekçilik” kitabında kapitalizme karşı muhalif tutumların bile sistem tarafından yönlendirildiği ve bir ürüne dönüştüğünü savunması — teorisyenin kendisi bile zaten bir mim haline gelmiştir - bahsedilebilir.

Bu nedenle, Winston ve Saywood'un vardığı sonuçlara dayanarak, Y kuşağı ve sonraki nesiller için tek seçenek, metamodern “utangaç sevgi” duruşunu benimsemektir: bu, aynı zamanda geç - algoritmik kapitalizmin yapılarını simgeleyen günlük zorluklarınıza gülmek üzerinedir.