21 Eylül 2020

Berlin’den Sesler | Alman Rapinin Kökenine bir Bakış. (3)

Marissa Kristina Munderloh tarafından yazılmış “Rap in Germany – Multicultural Narratives of the Berlin Republic” makalesinin Türkçe çevrimini Melih Can Kızmaz gerçekleştirdi. Makale, 4 bölüm şeklinde, her Pazartesi yayında olacak. İyi okumalar

Birinci ve İkinci bölümü okumayanlar için Birinci Bölüm / İkinci Bölüm

Almanya’nın Gangsta Rapçileri

Berlinli rapçi Megaloh ‘Hallo Welt!’de (Merhaba Dünya!) (2012) rap’i‘ unter all den Schafen das Schwarze, die Saat uns’rer Rage, das Sprachrohr der Straße’-bütün koyunlar arasında kara olanı, öfkemizin tohumu ve sokakların sesi- olarak yorumluyor. Bu tasvir ana akım müzik dinleyicilerine Afro-Amerikan erkek rapçilerin sokakların zorlu koşullarından bahsettiği ticari Amerikan rap müziğinin statükolaşmış tarzından tanıdık gelebilir ((Bkz. Ogbar, Hip-Hop Revolution, s.42.)) . 1990’larda Konkret Finn ya da Rödelheim Hartreim Projekt (1994–1996) gibi rapçiler ‘Ich diss Dich’ (( Bkz. Loh ve Güngör, Fear of a Kanak Planet, s. 299.)) (1994) –Sana laf –diss*- atıyorum-  parçalarında sözlü rap savaşlarına girdiler. Her ikisi de Frankfurtlu olan müzisyenler, o dönem sadece Almanya rap müziğinin bir kesimini temsil ediyorlardı.

Buna karşın, Alman gangsta ve rap savaşı yavaş yavaş ulusal rap sahnesini ele geçirmeye başladı ve ticari Alman rap yapımlarında dominant bir türe dönüştü. Özellikle, 2001’de rap şirketi –label- Aggro Berlin’in kurulması rapçilerin olağan dışı ve şiddetli yaşam tarzları hakkında kafiyeler yazmalarına ve daha agresif bir yeni hip-hop sound’u yaratmalarına yol açtı (( Bkz. Maria Stehle, Ghetto Voices in Contemporary German Culture (New York: Camden House, 2012), s. 129–52.)) . Fakat yine de yeni olan şey, Almanya’nın sözde-gettolarında açığa çıkan yaşamları ve bununla beraber değişen anlatıları oldu. Rap’teki bu yeni sosyo-mekansal yaklaşım özellikle rapçi Sido’nun  ‘Mein Block’ (2004) şarkısında yer eden Batı Berlin’in Reinickendorf bölgesindeki ‘Märkisches Viertel’ aracılığıyla ilerledi. 

Meine Stadt, mein Bezirk, mein Viertel, meine Gegend,

meine Straße, mein Zuhause, mein Block,

meine Gedanken, mein Herz, mein Leben, meine Welt

reicht vomerstenbis zum sechzehnten Stock

(Benim şehrim, benim bölgem, benim mahallem, benim alanım,

Benim sokağım, benim evim, benim bloğum,

Benim düşüncelerim, benim kalbim, benim hayatım, benim dünyama,

İlk kattan on altıncı kata ulaşır)

Sido’nun şarkısının nakaratı genelde toplumsal olarak ayrışmış bir mahallede yaşadığını özetler. Adı geçen “Blok”, 1963 ile 1974 yılları arasında yükselmeye başlayan çok katlı karmaşık yüksek apartman binalarının olduğu Kuzeybatı Berlin bölgesindeki bir yoksul mahallesidir.  Doğu Berlin’de doğmasına rağmen “MV”de büyüyen Sido, şarkıda sözünü ettiği mahalle kavramında, kendi bakış açısıyla, gururla buna –mahalle- sahip olduğunu anlatan ortak rap retoriğine başvuruyor ve fakir ve tehlikeli kent çevresinden bahsediyor. Bu şekilde, ilk dizede gerçek yerlerden bahsederken, şarkının son iki dizesinde hislerinde tanımladığı ve dünya görüşünde yansıttığı bir anlatı tarzına geçiş yapıyor. Sido’nun Alman Evi’nin fiziksel ve duygusal bu füzyonu, nakaratın son dizesinde açığa çıkar. Sido’ya göre yüksek katlı bina hem kötü ekonomik statüsünü yansıtırken hem de rap’te ulaştığı başarıyı temsil ediyor -2004 ile beraber 16. Kat. Şarkı yağınlandığı zaman Sido artık MV’de yaşamıyor olsa da köklerinin hala Blok’ta olduğuna referans yapması Sido’nun gangster imajına gerekli özgünlüğü katmıştır. 

Benzer bir anlatı, günümüzün en başarılı gangsta rapçisi olan Tunus kökenli Alman rapçi Bushido tarafından kullanılmıştır. Bir rapçi olarak takındığı tavır albümlerinin isimlerinden tahmin edilebilir. ‘Carlo Cokxxx Nutten’ (2002) ile gelen başarısı, Alman kökenli rapçi Fler ile 2003’te yayınladığı ‘Vom Bordstein bis zum Skyline’ (Kaldırım taşından gökyüzüne) şarkısı ile devam etti. ‘Electro Ghetto’ (2004), ‘Staatsfeind Nr.1 (Devletin bir numaralı düşmanı) (2006), ‘Carlo Cokxxx Nutten2 ’(2009) ve ‘Carlo Cokxxx Nutten 3 ’(2015) gibi sonra çıkardığı albümlerle de başarısını sürdürdü. Kendisini Carlo-Carlucci giyen, kokain tüketen, seks işçisi pazarlayan bir numaralı devlet düşmanı olarak yansıtırken, ayrıca kendisini sıfırdan zengin olan, kaldırım taşından başlayıp gökyüzüne yerleşen biri olarak da gösteriyordu. Sosyal sınıf ve yukarıya doğru hareketlilik üzerine yapılan vurgu –mimari metafor kullanılarak- böylelikle yeni bir Alman gangsta rap kimliğine dönüştü. Sammy Deluxe, 1990’lardaki rap yapımlarının aksine sosyal spektrumun genişlediğini söylüyor. (Almanya’daki rap) şimdilerde orta sınıfı daha az temsil etse de alt sınıfın resmi sesine dönüştü. –artık sadece tüketim için yapılmıyor herkesin katılabileceği bir alan oluşturuluyordu- Bu duruma uygun bir biçimde, Bushido 2015’teki ‘Gangsta, Gangsta’ şarkısında, 2015’te hala rap yapmak için bir yüksek eğitime –Arbitur- gerek olmadığını iddia etmişti. 

Farklı bir şekilde,2015 ve 2016 yıllarında “en iyi ulusal hip-hop/kent sanatçısı” dalında ‘Echo’ Müzik Ödülleri’ni alan Kanada kökenli Alman rapçi Kollegah, üç buçuk yıl süren yüksek eğitim ((Bushido’nun da atıf yaptığı kavram “Arbitur” olarak geçiyor. Almanya’da yüksek eğitime verilen isim.)) hayatı sonunda hukuk diplomasını aldı ((Samy Deluxe, rop. , 29 Temmuz 2012.)) . Yine de, Kollegah gangsta rapçi olarak kendisini şarkı sözlerinde ((‘Charterfolgfür Kollegah und Farid Bang: Der deutsche Gangster-Rapist Zurück’, SPIEGEL ONLINE, 19Februar 2013 (http://www.spiegel.de/kultur/musik/kollegah-und-farid-bang-mit-hi phop-album-jbh-2-auf-platz-eins-a-884272.html).)) sapkın bir suçlu “patron” ve “pezevenk” olarak yansıtarak, küresel çaptaki tanınırlığını Bushido’ya benzer bir imajla elde etti. 2015’teki kaydettiği son albümü Zuhältertape Volume 4’teki “John Gotti” şarkısında hayali düşmanın üzerinde bu şekilde bir imaj bırakmaya çalışıyor: 

Ich lass’ dich tot da liegen

Verbrenn’ deine Großfamilie und sie passt in ’ne fuckin’ Zwei-Quadratmeter-Bootskajüte

Und das alles, während meine iPhone-Kopfhörer Mozart spielen (( Kollegah, John Gotti, Zuhältertape Volume 4,(Selfmade Records, 2015), CD.))

(Sen öldüğünde buradan gideceğim

Bütün aileni yakacağım ve onları iki metre karelik boktan bir bot kabinine sığdıracağım

Ve bütün bunlar iPhone’umda Mozart çalarken gerçekleşecek

Patron – Bir bal arısı gibi çiçeklerim dolu duruyorum-)

Kollegah yaratıcı kafiyeleri ve hızlı rap yapma tarzı ile bilinir ve bu durum sadece onun tipik kaba lirik içeriğini yansıtmaz aynı zamanda yaratıcı karşılaştırmalarında iç içe geçen mizah duygusunu da gösterir. Böylece, özellikle Almanca’da kullanılan bir denizcilik terimi olan “Kajute”  –ölü kurbanların kalıntılarını saklamak için kullanılan küçük alan-  kelimesini seçmiştir. Bu kullanım kentli gansgter çevreden uzak duruyordu, böylelikle de daha ziyade daha mizahi bir anlatıyı tetikliyordu. Fakat, kendisini New York’lu eski mafya babası John Gotti ile benzeştirse de kendisini suç işlerken klasik müzik dinleyen özgün bir gangster olarak da gösteriyordu. Şarkının son dizesinde, Kollegah’ın rap kariyerinin zirvesinde olan bir patron olduğunu iddia ettiği için kelime oyunları sıklıkla devreye giriyor, bir Alman deyimi olan bir bal arısı gibi “çiçeklerim dolu duruyorum”  tabirini kullanması bu durumu yansıtıyor. Buradan da anlayacağımız üzere, gangsta rap’in şarkı sözlerinde belirtidiği gibi gerçek toplumsal ve akademik altyapılarını yansıtması gerekmez, bu tür Alman rap sahnesinin kendine has muğlak ve ikircikli yapısını yansıtır.

Benzer bir şekilde, rap esas olarak Almanya’nın nasyonel-sosyalist geçmişinden uzaklaşmak için bir araç olarak görülürken, bazı Alman gangsta rapçileri de kendilerini geçmişleriyle tanımlamayı seçmişlerdir. Buna ek olarak ayrıştırılan kentsel yerleşkelerle bağ kurularak gangsta rapçiler anlatılarına Nazi referansları dahil edip sosyal farklılıklarını vurgulamışlardır. Putnam ve Littlejohn “ Fler ile Nasyonal Sosyalizm? Siyasal Sağ’dan Alman Hip Hop’ı” makalelerinde “ Fler ve Bushido gibi sanatçıların şarkılarında … -özellikle de çok tartışılan Aggro Berlin yapım şirketinin şimdiki ve eski sanatçıları tarafından kaydedilen şarkılarda- müziklerinde, CD kapaklarında ve müzik videolarında milliyetçi referanslar açık bir biçimde dahil ediliyordu. Böyle yaparak,  bu rapçiler kendilerini yeni Naziler ya da ırkçılar olarak deklare etmeyip bunu sadece “bu tarz tabulaşmış konularla flört ederek” (( Michael T. Putnam ve John Littlejohn, ‘National Socialism with Fler? German Hip Hop from the Right’, Popular Music and Society,30/4(2008), 453–468 (s.453).)) provokatif bir pazarlama stratejisi izlediklerini söylüyorlardı. Örneğin Bushido, ‘Wenn dein Kiefer bricht’ (Çenen Kırıldığında) (2015) şarkısında:

Mann, ich mach’ Rap wieder hart

Undall die Missgeburten heulen rum

Nur die Stärksten überleben Deutschraps Säuberung

(Adamım, Yine sert rap yapıyorum

Ve bütün ucubeler ağlıyor

Almanya’nın rap temizliğinde sadece en güçlüler hayatta kalacak)

Bu şarkı teması birisinin hayali bir düşmanına diss attığı esnada ritüelleşmiş söylemlere referans yapmaktadır. Bushido’nun sözlerindeki provokatif saldırganlık, muğlak Nazi ideolojiden Sosyal Darwinizm referansı –en güçlü olanın hayatta kalması- Alman rap’inin temizlenmesi (( Cleansing of the German rap: Alman rap’inde soykırım olarak da yorumlanır. Burada Nazi ideolojisine bir atıf yapılmaktadır.)) ile birleştiğinde kendini yansıtmaktadır. Yine de, Tunus kökenli Bushido, “temizleme” söylemiyle Alman kültürel bağlamına ırklar ötesi boyut kazandırmıştır. Bu gibi tabirler ile beraber, rapçiler şarkılarında aynı anda tehditkar bir tavır takınırken ticari başarıları çerçevesinde üstün statülerini iddia edebildiler. Buna ek olarak, Sammy Deluxe’ün de belirttiği gibi, tehdit ve saldırganlık, karışık olmayan ifade biçimiyle “herkesin Almanca olarak görmediği aşırı argo bir sokak dili” (( Samy Deluxe, rop. , 29 Temmuz 2012. )) gibi özel bir dilsel kullanım aracılığıyla ifade edilir.

Buna karşın, Amerikan rap’inin aksine dilin bu tarzda kullanılması Almanca rap’te azınlık olmanın bir işareti olarak görülmez. Tam aksine bu tarz, 1980’lerden günümüze değin çok kültürlülüğünü koruyan Alman rap’inde, Sido ve Fler gibi Alman kökenli rapçilerin sözlerinde kendi sosyo-ekonomik durumlarına değinmeleri ve anlatılarını genel Alman toplumunda ayırmalarında bir araç olarak kullanılmıştır.


Selam. Yazının bu haftalık sonuna geldin, önümüzdeki hafta “Alman Rap’inin Ötesindeki Motivasyonlarla” serinin finalini yapıyoruz. Esenlikle kal