9 Ağustos 2020

Yılın Plasesi: Fredd - VALHALLA EP üzerine.

bir savaşçı sadece savaştayken öldüğünde gelir buraya. Odin’in kahraman askerlerinin düşlediği bir dünyaydı, içeride sonsuza kadar birbirleriyle cenk edip, ziyafet çekerlerdi…

Fredd’in çıkış EP’si Valhalla EP ise bir çoğumuzu şaşırtmayı başardı. Daha önceleri “UF! Drill” ile ilk kez kulak kabarttığım Fredd, nispeten Unique ekibinde adı sanı duyulmamış bir sesti, daha sonraları Instagram’da paylaştığı kesitlerle kendisine dair bir beklentiye girsem de, açık konuşmak gerekirse Valhalla kadar plase bir iş beklemiyordum. Zira EP, bu yıla dair benim adıma hatırlanacak işlerden biri.

Unique’ten gelecek işleri uzun bir süredir bekleniyordum zira duyurulduktan sonra No-name ağırlıklı ekipten kimlerin ne derece potansiyel sahibi olduğuna vakıf değildik. UF!, isimleri tanıtmış olsa bile bu isimlerin daha sonra ortaya koyduğu işler hem nicelik hem de nitelik olarak oldukça zayıftı. Bi’ çoklarımız gibi ben de asıl EP’yi Olvi’den bekliyordum. Unique’in en aktif ismi olduğundan ötürü doğal bir beklentiydi. Bu beklentim, Yılın şaşırtıcı EP’lerinden biriyle bozuldu.

Fredd – VALHALLA EP özelinde ilk gözüme çarpan şey Fredd’in dersine çalıştığı, Sonu Yok ve Vakit Dar parçalarında lirik tarafında yakalanan bütünlük, Noir’in “drill” anlamında Türkiye’den çıkan en “doğru düzgün” örneklerden biri oluşu, altyapıların ruhuyla birleşen vokallerle beraber dinleyiciyi yakalıyor. 4 parçalık EP’nin üç parçasının oldukça karanlık bir kaleme sahip olduğunu sanırım gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz, karanlık ancak düz bir pespayelik övgüsünden ziyade oldukça ağdalı bir dil olarak tanımlamak mümkün. Bu, uzun süredir kalem kalitesini konuşamadığımız piyasa için on numara bir hareket. Ki açıkçası beni Sonu Yok klibini izledikten sonra EP’ye iten de parçadaki bu dil oldu.

Optimum TRAP!

Trap soundunun Türkiye’de tek bir damara sahip olduğunu söylemek güç, kimi noktalarda sadece “Nakarat” odaklı, basit kaleme sahip parçalar, kimi noktada oldukça derinlikli anlatılar barındıran iki ayrı kola sahip Türkiye’de TRAP ve güncel Rap müzik sahnesi. Bu noktada EP’nin illa TRAP soundu içerisinde değerlendirilmesi gerekiyorsa “Optimum Trap” kategorisinde olması gerektiğine inanıyorum. Optimum TRAP ise Türkiye’de Ceg ve Hayki gibi isimlerin ön plana çıktığı, içerisinde ağdalı bir dil kullanan, Anlatıya sahip ve Lirik yönü ağır basana parçaları tarif etmek için kullandığım bir tanım. Valhalla, bu noktada teorim adına oldukça değerli bir çalışma.

Ancak albümün günahını da en başta konuşmamız gerektiğine inanıyorum. Spesifik olarak Sonu Yok parçasında takıldığım bu durum yıllardır Türkçe Rap’te karşımıza çıkıyor, belli noktalarda boğucu hale gelen Backvokaller -Vokal katmanları da diyebiliriz- şarkıyı biraz daha hareketli yapabilmeyi başarmasına karşın ilk verse sonunda boğucu bir hale gelmiş (1:00 / 1:12 arası). Örneğin; ikinci verse itibariyle bu vokal katmanlarının fazlalığı mesajı / ruhu iletmekte çok güzel bir araç olarak durmasına karşın, ilk verse’te özellikle hemen 1:00 öncesi gelen “Değil fikriniz umrumda / Bla bla bla konuşun aynayla / Uzağım alayınıza olayım bambaşka / Tutunmam o çarka” 4lüsü zaten bol Es içeren bir okumaya sahipken, hemen ardından gelen bu katmanlarla beraber bir nebze şaşırtıyor, çünkü özellikle nakaratın havasıyla beraber yalın bir okuma çok daha ruh katabilir, ardından ikinci verse ile gelen katmanlarla bir tık gaza getiren bir hava yakalanabilirmiş.

Burada bahsettiğim vokal yalınlaşması, ikinci parça “Vakit Dar”da mevcut. Sakin bir nakarat ile daha az boğulmuş vokallerle birleşen parça beni en çok yakalayanı oldu.

Asil kahramanların, en iyi savaşçıların girebildiği bir Cennet: Valhalla…

Ancak belki de; en çok konuşmak istediğim parça Noir. Güzel ülkemiz ve inanılmaz yaratıcı Rap müzik camiamızın iki aksak okumaya Drill dediği günümüzde Türkçe sözlü olarak yapılmış en isabetli Drill budur, konu bir süre daha kapalı. Sınıf dağılabilir. Aksak okumayla beraber gelen Flow çeşitliliği Drill’in Alametifarikası, Türkiye’de hem bu Drill ritmi hem Flow çeşitliliği ile henüz bir iş dinleyememiştik Valhalla’ya kadar, bu durumdan ötürü memnunum. Konuştuğum bazı arkadaşlarım bir tık daha Agresif vokal beklediklerini söyledi Drill bir işte, hak verebilirim ancak Noir, bir çok anlamda Piyasada bulunan en “tamam” drill işi, Güzide ülkemizde TRAP görünüşlü Driller ile doğmadan öldürülen tür için güzel bir temsil. O yüzden vokal eleştirisinden önce hakkını vermek gerektiğine inanıyorum.

Yeniden Doğdum EP’nin gri alanı, zira Lirikal anlamda diğer üç parçayla olan zinciri devam ettirmesine karşı sound anlamında oldukça farklı, bu beni rahatsız etmedi ancak dinleyen diğer dostlardan görebildiğim bir geri dönüt olarak bir çok insanı bir nebze rahatsız etmiş. Bana kalırsa playlistime son alacağım parça. -bunun diğer şarkıların kalitesiyle alakalı olup olmadığını bir kaç replay daha attıktan sonra konuşuruz-

Albümle alakalı GOKO ve EB’ye ayrı parantez açmalıyız. İkisinin de bu denli gereken ilgiyi görmemelerinin sebebi sanırım “cafcaflı bir producer tag”i ve twitterda ona buna salça olmamaları benim görebildiğim kadarıyla. Zira albümde kullanılan her prodüksiyonun gerçekten kendi kimliği var. Bu bana bir numara EP’ye özenildiğini gösteriyor. Unique’in Hayki releaseleri dışında ilk ciddi denemesi olan bir iş için çok kral bir referans bu.

Son olarak

Fredd’in sahneye çıkış işi Valhalla beni her anlamda yakaladı. Dürüst olup polyannacılık oynamayacağım, eksikleri olan bir çalışma ancak bunun bir çıkış projesi olduğunu göz önüne aldığımda, geçtiğimiz senelerde “POTANSİYEL BE” dediğimiz bir çok MC / Trapstar (haha)’ın 2020’de yaptığı işlerin üstünde olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. UF Drill’den bahsettiğim Podcastte kendisini takip edeceğimi söylemiştim, bu kararımda yanılmadım. Bence geç olmadın herkesin takibe başlaması gerekiyor ve Valhalla bunun için harika bir davet.