4 Haziran 2020

Yeni Şehir!

Selam. Hoşgeldin, Şehir ve Ritim’in yeni biçiminden merhaba. Güçlü, Agresif ve hızlı.


Bir yılın ardından…

Bu tivitten bir gün sonra ise Irene Headen’in 2007 tarihli “Hip-Hop Beyaz Sanatçılar ile beraber aynı kalabilir mi?” makalesinin çevirisi ile blogun startını vermiştim.

24 Ocak itibariyle attığım tivit ile yıllardır gayr-ı ciddi gerçekleştirdiğim “rap müzik blogger”lığını “içerik üreticiliği”ne döndürmüştüm. Daha sonrasında 4 ay süren Flow Radyo macerası ve Temmuz itibariyle başlayan Şehir ve Ritim Podcasti. Her birinin bana kattığı çok şey olsa da, en büyük ve şaşırtıcı olan Podcast çevresinde kemikleşen kitleydi. Bu durumla beraber “Türkçe Rapin daha çok içerik üreticiye ihtiyacı var” gerçeğiyle yüzleşerek, daha geniş paletlerde içerikler üretmeye başladım.

Yeni Şehir, hoşgeldiniz.

Bu bir yıllık süreçte beni destekleyen, yardımcı olan herkese teşekkür ederek yeni bir yola giriyorum. “Yeni” eki göz korkutmasın, herhangi bir “genele hitap edeyim” / “reklamcı dostu olayım” gibi bir kaygıya sahip olmadan kültür adına hem bireysel hem de ekip olarak devam edeceğiz. Evet, ekip.

Şehir ve Ritim önümüzdeki Üç ay boyunca bir çok isimle beraber bir test sürüşüne çıkıyor; Flow Radyo’daki yazılarını oldukça beğendiğim Su, Wannart’ta yazdığı müthiş içeriklerle radarıma giren Mustafa, Twitter’da dinleyiciliği ile beni hayran bırakan Batu, Kalemini daha da çalıştırmasını can-ı gönülden istediğim Guerrilla Republik, Yine dinleyiciliği ile takdirimi kazanmış Alparslan ve Necip Mahfuz.

Öncelikle yükselmeleri bir tarafa bırakıp gerçekleri konuşmak gerek; önümüzdeki süreçte, en azından şimdilik burası hala benim kişisel blogum gibi görünmeye devam edecek, zira Sosyal Medya üzerinde “sadece gönderileri paylaşan kuru bir sayfa” olarak varolma fikri Şehir ve Ritim’in yüzünü – ismini eskitecek bir olay. O yüzden, yavaş adımlarla bir “marka” yaratmak, her zaman için daha sağlıklı.

Peki ama bu yeni Şehir ne amaçlıyor ?

Yıllardan beri en çok istediğim üç şey; “Türkçe sözlü Rap Müzik için düşünce gelişimini sağlamak” “Bir külliyat oluşturmak” ve “Bu iş üzerine yazıp çizen bir avuç insanı bir araya getirmek”. Yeni görünüşü ve duruşuyla bunu kısmen de olsa başarabileceğimize inanıyorum.

Şehir ve Ritim, bir Hip-Hop’a giriş sitesi değil ve sanırım ben oldukça böyle bir site olmayacak. Amacım her zaman bu kültürün içerisine bir şekilde girmiş ancak yolunu bulamayan gençlere bu kültürü iyice tanıtmak ve kavramalarına / sevmelerine yardımcı olmak. Bu eksende Albüm çevirileri – Makaleler – Yazılar – Röportajlar ve İncelemelerle kültürü ihya edeceğimize inanıyorum.

Harekete kimse mani olamaz.

Şehir ve Ritim yukarıdaki “görevini” gerçekleştirirken, okuyup keyif almak dışında yapabileceğiniz “en büyük” şey, sosyal medyada paylaşarak sesini daha fazla insana duyurmak. Site üzerindeki “sosyal paylaşım” butonlarıyla yapılacak her paylaşım, girilen her entry değerli 🙂 Ayrıca Sosyal Medya sayfasına sahip her Şehir vatandaşı için ufak bir görsel aşağıda bulunuyor.

Hip-Hop’la kalın.