22 Mart 2020

Kanye West - The College Dropout

“Pitchfork Çevirileri” – İlk aşamada “Klasik” Diskografilerin Pitchfork sitesi üzerindeki incelemelerini Türkçe’ye kazandırarak bir Referans noktası sağlamayı amaçlar.

Kanye West – The College Dropout – 8.2
İnceleme Tarihi: 2004

            Hızlandırılmış College Droput Kursu…

Birinci Hafta : “Kendimi Tanıtmama İzin Verin”*… Bi’ nevi özgeçmiş, odasında yapılan beatler, 2002 yılındaki kaza ile az kalsın ölecek olması.. Ancak bunu küllerinden doğmak gibi düşünün : Bugün Top 20’de İsmini taşıyan üç adet single’ı var (“Slow Jamz”, “You Don’t Know My Name”, “Through the Wire”). Hip-Hop sanatçıları ile 70’lerin sanatçılarını karşılaştırırsak; Kanye West; Neil Young mı Neil Diamond mı olurdu?

            İkinci Hafta : “Chitown.. Neler oluyor?”** Maalesef yeterince Irksal ayrımcılık ve sosyoekonomik zorluk yaşayan Gettolara sahip olmasına rağmen neden Chicago’dan büyük Rapçiler çıkmadığını tartışalım, Common ve West gibi isimler neden Chicago’dan ayrılıp “NY”lu gibi davranarak dikkatleri çekebildi?

            Üçüncü Hafta: “Hem Benz, hem sırt-çantalı ilk N-”*** Ana Akım ve Yeraltı sözleri arasında hızlıca varolup – kaybolan o çizgiyi analiz etmeliyiz; Farklı tarzdaki isimlerle yapılan düetlerde (Bu parça özelinde; Ludacris) West’in tarz değişimlerine odaklanalım. Başka bir Janr -Örneğin; Rock- içerisinde bu tarz farklı harmanlar nasıl karşılanırdı ? Kanye’nin bu ayak uydurabilme yeteneği, albümün başarısında rol oynuyor.

            Dördüncü Hafta: “School Spirit”, Şarkı içerilerinde veya Skit parçalarında verilen Eğitim Sistemi Karşıtı mesajların Entelektüelizm Karşıtı Eğitim müfredatlarına dönük bir ironi olma ihtimalini konuşalım.

            Çok fazla eleştirel noktaya çok az zamanda dokunan bir albüm olan College Dropout, Rap müziğin kısmi bir “Ergenlik” yaşadığı 2004 yılına göre oldukça derin mesajlara sahipti. İlk haftasında Billboard listelerinde kendine bol bol yer buldu, bugünün en büyük “Prodüktör”lerinden birinin sahneye çıkışı için “Büyük” bir gösteriş olan albüm, Pop – Hip-Hop Safkancıları ve hatta Rock müzik yazarları tarafından oldukça başarılı yorumlar aldı. Oldukça fazla sefer değişen, Mixtape olarak başlayıp “Albüme” evrildiği belli olan, “Skit” ve “Feat” deryasından geçilmeyen, İnternet üzerinde birden fazla “yanlış” versiyona sahip albüm sonunda çıkış yaptı ve elimizdeki ürün; “kusurlu, ikiyüzlü, uzun, bencil ve ürkütücü, müthiş” bir çalışma.

            Bir anlamda, West’in Timbaland gibi isimlerin domine ettiği Prodüktörlük alanında kendine isim yaratıp ardından da böyle bir geçiş yapması tuhaf bir hareket. Timbaland’in Sounduna oranla daha “gelenekçi”, Timbaland misali karakteristik ve macera aramayan West, Altyapılarda eski 45liklerin ufak oynanmış sample’larına yer vererek prodüksiyon anlamında “güvenli” bölgesinde kalmış.**

            Ancak Kanye’nin yeteneğinin şimdilik Stüdyo camının öbür tarafında eksiklikleri var, ancak bunlar yer yer avantajlara da dönüşmüş. Kanye yer yer yaşadığı teknik-yetenek eksikliğini Patronu Jay-Z’den aldığı “karizmatik” hareketlerle kamufle etmeye çalışmış. Mixtape’lerini dinleyenler kendisinin “Heavy Hitters” ve “The Good, The Bad and The Ugly” gibi parçalarındaki yaratıcı – kıvrak verse’lere alışkınlar ancak College Dropout ile beraber bu yaratıcılığı yer yer zirveye çıkarıyor. “We Don’t Care”, “All Fall Down.” Gibi parçalar bunun en büyük örneği. Ancak zaman zaman Kanye’nin yeteneği -henüz kariyerinin başında olmasından gelen bir dezavantaj olarak- yetersiz kalıyor ve daha düz liriklerle enstrümantallere ağırlık veriyor. Vocoder, Strings ve El Çırpışları ön plana çıkıyor.

            Albümün hız kesicileri, aynı zamanda oldukça “dağınık” yerleştirilmiş olan Düet performansları, bu performanslar albümün dip noktasını gösterme açısından oldukça yararlı, zira albüm adına “Kötü” diyebileceğimiz spesifik bir nokta burası. Ancak ve ancak başrol için de sahne ışığını azaltan bir durum. Ne kadar gariptir ki, albümdeki en büyük isimler en kötüler. Jay-Z, Ludacris gibi isimler sanki rica minnet verse’lere sahipken, bu negatiflik Kanye’nin Chicago tayfasını da etkiliyor. GLC ve Consequence’nin icazeten bulunduğu “Spaceship” parçası, zayıf halkanın bir üyesi.

            Sonuçta bazı MC’ler şovu ve ışığı çalmak için etrafta dolanıyorlar. Bu durum özellikle Kanye’nin Talib Kweli’yi gaza getirdiği “Get em High” parçasında görülüyor. Kanye’nin üzerindeki ışık Kweli’ye kaymış gibi geliyor dinlerken. Listelerde yukarılara oynayan “Slow Jamz” ise Jamie Foxx ve bitik bir Twista düetine sahip. Yalnız yine de oldukça hoş bir romantizm içeriyor. Two Words parçası ise karanlık koro sample’ları ve Kemanla beslenen bir savaş çığlığı içeriyor. Mos Def’e yeterince özgür alan bırakan bir altyapıya sahip parçada Mos ağırlıkla politik meselelere değinirken, Kanye’nin Grammy ödülleri hakkında rap yapması biraz enteresan durmuş.

            İki Skit ve Bir Parça halinde olan “School Spirit” ise albümün en zayıf noktalarından, Kanye West Mentoru Jay-Z’den çok bir ders alamamış gibi: Daha az Skit = Uzun Raf Ömrü. Neyse ki günümüzde şarkı atlamak oldukça kolay da bu skitleri geçiyoruz, fakat albümün tüm “aykırı” duruşuna oranla bu skitlerin garip kaçtığını söylemek lazım. Ancak yine de Kanye’nin bu albümdeki skit aşkı durmak bilmemiş, 12 dakikalık “Last Call” bir spoken word eserden ziyade adeta bir “otobiyografi” konuşması. Bu konuda Kanye’nin ısrarı, bana inanılmaz enteresan geldi.

            Son olarak : Düet fazlalığı, Parçalara ayrılmış Tracklist, Lirikal düşüşler ve çıkışlar. Tüm bu başlıklar eleştirel anlamda 8+ verdiğim bir albüm için fazla olabilir, ancak College Droput’un hataları Kanye’yi gelecekte çok daha başarılı bir hale getirecektir. 2004’ün Hip-Hop başlangıç sınıfı için oldukça yüksekten açılan bir perde. Chicago rap sahnesini ise canlandıracağını düşünüyorum.

Rob Mitchum tarafından 2004 yılında “Pitchfork” için yazılan incelemenin Türkçe’ye çevirisidir.

*=The New Workout Plan parçasından
**=Through The Wire parçasından
***=Breathe In Breathe Out parçasından.